| |
● Kitap Tanıtımı
İnsanın Anlam Arayışı
Victor E. Frankl
 VİCTOR E. FRANKL, 1905 Viyana doğumludur. Viyana tıp fakültesinde nörolog profesör aynı zamanda psikiyatristtir. Kendi nöroloji polikılniğinde şekillenen logoterapinin kurucusudur. 2. dünya savaşı sonrasında 4 toplama kampından sağ çıkmıştır Avrupalı bir çok psikiyatırdan farklı olarak pesimist ve dine karşı değildir. Bir anlamda freud psikolojisini aşmış hatta kendisi hoşgörüyle yaklaşsa bile onu yalnışlamıştır. 97 yaşında vefat etmiştir.
İnsanın Anlam Arayışı isimli eserin özgün basımı almancadır. İlk 1946 Almanya da yayımlanmıştır. Kitap 19 dile çevrilmiştir. 73 kez ingilizce basımı yayınlanmış. Sadece ingilizce baskısı iki buçuk milyon satmış ama yazar bunu bir başarı olarak değil insanların anlam s0rusundan ne kadar uzak olduklarını gösteren acınası bir durum olarak değerlendirmiştir. Orijinal adı man’s search meaning dir.
Yazar kitabında, insanı insan yapan nedir sorusuna cevap vermeye çalışmıştır.
Psikanaliz: Hastanın divana uzanıp hiç hoş olmayan şeyleri anlatmasıdır. Geçmişe yöneliktir. İçe dönüktür. İdin egonun süperegonun istekleri arasında kalır. Ben merkezciliği destekler niteliktedir. Logoterapi: Hasta dik oturabilir ama bazen hiç hoş olmayan şeyleri duymasıdır. Daha az geçmişe yöneliktir. Daha az içe dönüktür. Ben merkezciliği beslemek pekiştirmek yerine parçalamayı sağlamaya çalışır. Logoterapide hasta yaşamın anlamıyla karşı karşıya getirilir,bu anlama yönlendirilir bu anlam kişiye özeldir. Doktor tarafından tavsiye edilemez. Kişi dini için yaşayabildiği gibi yetenekleri, çocukları uğruna da yaşamaya devam edebilir.
Logoterapi ile tedaviye örnekler
Profesörün ofisine bir gün yüksek düzey Amerikalı bir diplomat gelir kariyerinden hoşnut olmadığını Amerika nın dış politikasıyla uymayı zor bulduğunu söyler. Newyork taki analisti ona babasıyla uzlaşmasını tekrar tekrar söyler ve 5 yıl boyunca terapi devam eder ve sonuçlanamaz. Profesör birkaç görüşme sonunda hastanın mesleğinin anlam istemini engellediği gerçekte başka bir işle uğraşmayı istediğini açığa çıkarır. Hasta işini bırakır başka bir işle uğraşır. Bunu izleyen 5 yıl içinde mutlu ve işinden memnundur.
İnsanın gerçekte ihtiyaç duyduğu şey gerilimsiz bir durum değil,daha çok,uğruna çaba göstermeye değer bir hedef özgürce seçilen bir amaç için uğraşmak ve mücadele etmektir. Sevgi ve acı logoterapide önemlidir çünkü insan sevgi ve acıya anlam yükleyerek yaşamaya devam edebilir.
Logoterapide acıya anlam yüklemeye örnek
Pratisyen hekim olarak çalışan bir doktor yaşadığı ağır depresyon sonucu profesöre gelir. Hasta iki yıl önce her şey den çok sevdiği karısını kaybetmeye alışamamıştır profesör ona bir şey söylemekten çekinir ve şu soru ile karşıya getirir. - ‘sen ondan önce ölseydin karın senin anılarını yaşatmak zorunda olsaydı ne olurdu’ hasta ‘ah bu ne kadar korkunç olurdu ne kadar acı çekerdi’ der. Doktor ‘görüyorsunuz onu bu acıdan kurtaran sizsiniz bunun bedeli de şimdi onu yaşatmak ve yasını tutmak zorunda olmanız’ der. Hasta tek kelime etmeden Profesörün elini sıkar ve bürodan ayrılır.
Doğu avrupa’lı bir haham hikayesini doktora anlatır. ilk karısını ve 6 çoçugunu gaz odasına gönderdikleri kampta kaybetmiştir. İkinci karısının kısır olduğu ortaya çıkmış. Haham yaşamın anlamını çocuk sahibi olmaya değil arkasından bir kaddish(ölen için okunan dua)okuyacak bir oğlu olmamasına bağlamıştır.
Doktor ona çocuklarını cennette tekrar görebilmeyi ümit edip etmediğini sorar haham soruya göz yaşları içinde cevap verir ve umutsuzluğunun gerçek nedeni belli olur. Masum birer şehit olarak öldükleri için çocuklarının cennetteki en yüksek mertebeye ulaştıklarını buna rağmen kendinin günahkar bir insan olarak aynı yeri beklemediğini ifade eder. Doktor hastaya çocuklarının yaşamamasının anlamının belki de bu olduğunu acı ve yasla dolu yıllar sonunda aklanıp onunda cennette olabileceği bakış açısını kazandırır. Bu sayede hasta acılarından kurtulur.
65 yaşlarında bir hasta 60 yıldır yıkanma zorlanımı çekmektedir. Profesör çelişik niyet tekniği kullanarak yani yıkanmaya zorlanan hastaya kendisini kirli kalmak için zorlaması söylenmiş ve hasta sonunda bunu başarmamış ve iki ay sonra hasta normal bir yaşam sürdürecek hale gelmiştir. Hastalığa bir makinanın bozulması olarak değil de arkasındaki insan bakarak yaklaşmasını psikiyatrinin yeniden insanlaştırılması olarak görmektedir.
İnsanın içerisinde farklı davranış yönlerine gidecek birden fazla potansiyel vardır ve bu potansiyellerin içerisinde hangisini seçeceğine karar verecek olan da insanın kendisidir. Terapi insana bu farkındalığı kazandırmalı ve ona anlam arayışında bir yol gösterici olmalıdır.
SONUÇ
• İnsanın yaşam koşulları ne olursa olsun buna katlana bileceği sonucunu çıkarabiliriz.
DEGERLENDİRME
• Tıbbi terimlerin parantez içi şeklinde açıklaması sözlük ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
• Nietzsche’nin sözlerini işine yarayacak şekilde kullanmış ve görüşlerine uymayan nihilizme hiç yer vermemiş.
• Psikoloji ,sosyoloji ve felsefenin iç içe olduğu bir eser olmuş.
• Teorik bilgilerin verildiği bölümlerin dahi örneklerle anlatılması kitabı merak uyandırıcı ve anlaşılır kılmış.
Hazırlayan: Tuğba Şen
|
|
