Prof.Dr.Osman Aydınlı
     
 

Ana Sayfa ●●● Özgeçmiş ●●● Yayın Listesi ●●● Kitaplar ●●● Makaleler ●●● İletişim ●●● Ziyaretçi Defteri

 
     

     
 

● Üyelik


K.Adı:

Şifre:

Beni Hatırla


Şifremi Unuttum

Üye Olmak İstiyorum


 
     
     
 

● En Çok Okunan Makaleler


Mu’tezile Ekolü: Teşekkülü, İlkeleri ve İslam Düşüncesi’ne Katkıları
Mutezile'nin İmamet Nazariyesi Teori Pratik
Mu'tezilî Anlayışta Zühd ve Takva Boyutu
Mutezilî Siyaset Düşüncesinde Değişim Süreci
İlk Mu’tezile’nin Özgür İrade Söylemi –Amr b. Ubeyd ve Kader Anlayışı-

 
     
     
 

● Kitap Tanıtımı


Entegrizm (Kültürel İntihar)
Roger Garaudy

Entegrizm; dini veya siyasi bir inancı tarihin bir önceki sahip olduğu kültür yapısı veya müesseseleriyle özdeşleştirmektir. Böylece mutlak bir doğruya malik olduğuna inanmak ve onun kabullenilmesini dayatmaktır. Bu, gelenekten yana olduğunu iddia ederek her türlü tekamülü reddeden bazı dini grupların veya tutundukları şeyi doktrinel hale getirmiş grupların durumudur.
Entegrizmin ana nitelikleri şöyle tasnife tabi tutulabilir: 1-Hareketsizlik; uyum sağlamayı red, her türlü gelişmeye, evrime karşı kemikleşme 2-Geçmişe dönüş; gelecegin takipçisi olmak, muhafazakarlik 3-Taassup, kapanma, doğmacılık, sertleşme, kavgacı olma, uzlaşma kabul etmeme.
Entegrizm lâikliğin zıddıdır. Devlet ve kilise biri siyaset diğeri dünya görüşü olunca çatışma ideolojik bir mahiyet kazanır. Bilinemezlik kisvesi altında laikliğe sarılanlar ve kutsalın çevresinde programlananlar laik değildirler. Pozitivist ve arkaik bir bilim anlayışı adına hareket ederek her şeye cevap verme iddiasındaki Batının ezeli hegemonyasına inanan teknokrasi bilim entegristleri, Stalinci entegrizm, Roma entegrizmi, İran, Müslüman kardeşler, Suudi veya Helen entegrizmleri.
Batı Entegrizmleri: Bilimsel Entegrizm;
Bilimi bir doğma haline getirerek dolayısıyla yeni bir din ihdas etmiş oldular. Bilimsel fikirleri kutsal kılıfına soktular. Bilim, müşahade edilebilen olayların, incelenebilen ve ölçülebilen bu olaylar arasındaki ilişkilerin tamamıdır. Bilim burada durmalıdır. Pozitif çağ, kesin ve ispat edilmiş bir din ile damgalanmış son tarih dönemidir. Üç hal kanunu"nun hakim olduğu bu tarih felsefesi, yer çekimi kadar mutlak hakikat ve doğruluk derecesi gösterir. Bu felsefe "insanlığın yeni ve son dini" olan pozitivist dinin ana prensibidir. Teolojik dönemdeki ilkel halklara laik ve bilimsel bir medeniyet sunuyoruz diye insanlığa Batı'nın üstün ırk olduğu güvencesi aşılanmış, kolonici emperyalizm hiç bir zaman terk edilmemiştir.
Stalinci Entegrizm; Karl Marx"ın fikirlerine tutulduğunu zanneden Stalin ve O"nu takip edenler Marxsizm doktrinini ortaya koymaya çalışmışlardır. Fakat Karl Marx"ın fikirleri ile Stalincilerin öğretilerini birbirinin zıttı olduğunu görüyoruz. Sosyalizm"in kurucusu olan Marx'a Marxizm ve onun doğurduğu Komünizm yamanmıştır. Kendi fikirlerine mutlakiyet izafe ederek başkaca görüşlere hiç değer vermemek ve kendi görüşünü kabule zorlamak gibi totaliter bir tavır takınmışlardır.
Roma Entegrizmi; Kilisenin konsil öncesine dönme sevdası, kendi konumunu kabul ettirme ve dünyayı yönetme isteği, madde-mana ile dini-laik, kişisel günahlar-toplumsal günahlar arasındaki eski ikileme yeniden dönüş, ahlaksızlık sonucu inadi bir fakirlik ile baskı sonucu maruz kalınan fakirlik arasındakı belirsizliğe dönüş. Kilise ve Roma'nın omuz omuza hareketi sonrası iktidar ve para sevdalılığına dayanan sömürgecilik ve buna karşı sömürgeye maruz kalanların kimlik arayışına girmesi çift yönlü entegrizmi doğurmuştur.
İslami entegrizmlerin temel kaynağı Batı'nın kolonicilik hareketi ve kendi fikirlerini müslümanlara empoze etmeye çalışmasıdır. İslami diriliş hareketleri tepkisel tipik bir entegrizmdir. Fakat bu onları kimlik bunalımından kurtaramaz.
Milliyetçilik duygusuyla geçmişe kapanmak, İmamet inancının ve tek lider etrafında toplanmanın getirdiği doğruların kesin kaynağının belirlenmesi, katı kurallar ve kör inançların götürdüğü değişimi red, özgür iradeden uzak yaranma ve dalkavuklukla yola çıkma, dinin politize olması, politikanın kutsanması İslami entegrizmlerin başlıca sebepleridir.
İslami Entegrizmlerin Ortak Paydası: Fıkıh ile şeriat birbirine karıştırılarak şeriat kelimesine yanlış anlam yüklenmiştir. Fıkha ait ayetlerin sayısı az olmasına rağmen şeriat fıkıh içinde mütala edilmiştir. Lafzi tekrar, Kuran’dan sonuç çıkarmanın yeterli olacağı bir soyut hukuk kaidesi olduğu inancı, Kuran’da hazır çözümler arama isteği onun ruhuna yakışmaz.
İslamcılığın, İslamın bir hastalığı olduğunu gösteren Kurani mesajdan gelmektedir.İslami entegrizmin çürütülmesi İslamcılığın İslamın bir hastalığı olduğunu gösteren Kurani mesajdan gelmektedir.
Hiçbir problemin dar bir cemaate ve onların doğmalarına dayanarak çözülemeyeceği çağımızda entegrizm en büyük tehlikedir. Diyalog entegrizmin karşıtıdır. Fakat köle ile efendi arasında diyalog olur mu hiç? Unutulduğu taktirde entegrizme vucut veren temel problemler halledilmedikçe, diyalog bir sahtekarlıktan öteye geçmez. Bunlar üçüncü dünya ile olan münasebetlere, işsizlikten gurbetçiliğe, kültür farklarının ve başkalarının inançlarının tanınmasına kadar bütün bu ilişkilerin ortaya çıkardığı meselelerdir.
Entegrizme karşı entegrizmle mücadele edilmez. Bir kişiye benim değerimi paylaşmıyor diye entegrist denemez. Her entegrizmi kendi inançlarının koordinatları belirler. Entegrizme yönelik eleştiri ancak başkalarının inancı veya kültürü hakkında doğru bilgiye sahip olmakla mümkündür. İnsan kendi kültürünü diğerleri tanımayınca göremez. Entegrizmle mücadele öz eleştiriyle başlamalıdır. Sömürgeci yaklaşımı terketmek gerekir. Kendi kültürümüzü diğer kültürlerin buluştuğu ortak hedef olmaktan çıkarmalı, diğer kültürleri ne asimile edici ne de diğerlerine sadece müsamaha ile yaklaşma olmamalıdır. Kültürler arası diyalog çok önemlidir. Zira kültürler birbirinden çok şey öğrenir. Dünya çevre, ekonomi, emniyet, kültür ve İslam inancı etrafında bir bütün olarak düşünülemez. Dolayısıyla ihtiyaçlara tek çözüm karşılıklı etkileşimdir.
İnsandaki asıl insani olan tarafın ortaya çıkmasına yardımcı olmayan her türlü eğitim ve politika bizi dünya çapında bir intihara sürükler.


Hazırlayan: Nizamettin Bölükbaşı


 
     
     
 
OsmanAydinli.com (c) 2008 AYDINLIWEB