|
● Makale
Dinî Açıdan Şiddet ve İstismar
Birlikte Yaşama Kültürü ve Hoşgörü,
2010
Dinî açıdan şiddet ve istismarın boyutlarını ortaya koyarken ilk olarak bu tür tavır ve eğilimlerin arkasında yatan nedenlerin Hz. Peygamber’in vahiy aldığı dönemi merkeze alarak tespiti gereklidir. Şiddet ve istismarın yaygınlaşmasında ahlâkî dejenerasyon, kabilecilik zihniyeti ve inançsızlık gibi faktörler etkili olmuştur. Bu tür negatif davranış modelleri daha çok çocuklar, kadınlar ve yaşlılara karşı geliştirilmiştir. Dinin bu olumsuz nitelikleri önlemek için getirdiği temel ilkeler inanca ve insanlar arası ilişkileri düzenleyen ahlâkî ilkelere dairdir. Bu bağlamda Kuran’da şiddet, istismar, taciz vb. olumsuz nitelikler onaylanmadığı gibi yeryüzünde bozgunculuk çıkarma olarak nitelendirilmiştir.
Şiddet ve istismardan uzak bireylerin ve toplumun oluşturulması yönünde dinî değerler açısından bazı önlemler almak elzemdir. Çünkü kendilerini şiddet, terör, baskı, istismar ve tacizle ifade etmeye çalışan bireylere ve gruplara karşı mücadele veren kurumlarınn başında din gelmektedir. İslâm’ın gönderiliş amacı da insanı ahlâkî yönden donatmak ve iyi insan olmalarına zemin hazırlamaktır. İslâm dininin temel ilkelerine bakıldığında dinin bireyi öne çıkaran yaklaşımını, özgürleştirici niteliğini, değerleri olan erdemli insan modelini, sevgi-hoşgörüyü ve uzlaşıyı merkeze alan eğitim anlayışını ve değerler eğitiminin şiddet ve istismarı yok edici ya da en aza indirici niteliğini görmek mümkündür.
|
|