Prof.Dr.Osman Aydınlı
     
 

Ana Sayfa ●●● Özgeçmiş ●●● Yayın Listesi ●●● Kitaplar ●●● Makaleler ●●● İletişim ●●● Ziyaretçi Defteri

 
     

     
 

● Üyelik


K.Adı:

Şifre:

Beni Hatırla


Şifremi Unuttum

Üye Olmak İstiyorum


 
     
     
 

● En Çok Okunan Makaleler


Mu’tezile Ekolü: Teşekkülü, İlkeleri ve İslam Düşüncesi’ne Katkıları
Mutezile'nin İmamet Nazariyesi Teori Pratik
Mu'tezilî Anlayışta Zühd ve Takva Boyutu
Mutezilî Siyaset Düşüncesinde Değişim Süreci
İlk Mu’tezile’nin Özgür İrade Söylemi –Amr b. Ubeyd ve Kader Anlayışı-

 
     
     
 

● Makale



Kaderî Anlayışın İlk Tezahürleri

İslamî Araştırmalar Dergisi, Cilt:16 Sayı:1, 2003

Kader, insanlık tarihinin en önemli problemi olduğu gibi, İslâm düşüncesinin de üzerinde en çok tartışma yapılan sorunlarından biri olmuştur. İslâm geleneğinde kader düşüncesi ve konu üzerinde tartışmalar sürekli olagelmiştir. Bilindiği gibi, İslâm'ın erken dönemlerinde Müslümanlar arasında insan fiillerinin değerlendirilmesine ilişkin iki eğilim vardı. Bir grup, insan fiilinin oluşmasında "Allah'ın takdiri"ni merkeze alan bir bakış açısını benimserken diğer grup, insanın kendi fiillerinde özgür olduğu görüşündeydi. Kaderiyye, genel olarak insan özgürlüğüne dayalı kader anlayışını öngören ve savunan gruplar için kullanılan bir isimdir. Bazan da kader konusunda tam zıt kutupta yer alarak cebrî anlayışı benimseyenler için kullanılmıştır. Kaderiyye, daha çok kader konusunda farklı görüşlerde olan kimselerin olumsuz anlamda karşıtlarına yükledikleri küçük düşürücü bir isim olarak öne çıkmıştır. Anlaşıldığı gibi, kaderî nitelemenin mahiyetine ilişkin bir belirsizlik söz konusudur; sözcüğün kullanımı, içeriği ve kabul edilişi sorunludur. Bu sebeple Kaderiyye kavramının anlam alanı, bu adı taşıyan bir fırkanın olup olmadığı, mensuplarının ve görüşlerinin tespiti ciddi bir şekilde araştırmaya ihtiyaç göstermektedir. Bu bağlamda Kaderiyye’ye ilişkin bazı soruların cevaplandırılması gerekmektedir. Kaderiyye’yi bir mezhep veya düşünce okulu saymamızı gerektiren ilkeleri var mıdır? Görüşleri sistematize edilmiş midir? Kimdir bu fırkanın mensupları? Bu makale Kaderiyye ve kaderî anlayış ile ilgili bu tür sorulara cevap bulmayı amaçlamıştır. Bu makalede, öncelikle Kadriyye kavramına tarihi süreçte, mezhepler ve teorisyenleri tarafından yüklenen anlamlar ele alınmaya çalışılmıştır. Daha sonra “Kaderi Anlayışın Oluştuğu Ortam” başlığı altında, bu anlayışa zemin oluşturan siyasal, kültürel ve dini boyut ele alınmıştır. Araştırmamızda, kaderi anlayışın oluştuğu süreç, mensupları olarak değerlendirilen isimler ve görüşleri irdelenmek suretiyle, böyle bir fırkanın ya da mezhebin olup olmadığı tespit edilmeye çalışılmıştır. Kaderiyye’nin nerede, ne zaman doğduğu, mensuplarının kimler olduğu ve zihniyetlerinin ne olduğu hususunun oldukça tartışmalı bir konu olduğu anlaşılmaktadır. Kaderiyye’nin bir fırka ya da akım olarak bağımsız bir nitelik kazanamaması, böyle bir mezhebin varlığından kuşku duyulmasına yol açmıştır. Ancak kader ve buna bağlı olarak insanın özgür iradesi, meselesinde görüş birliğinde olan kişilerin bu akım bünyesinde yer aldıkları varsayılmış ve bu kanaat genel bir kabul görmüştür. Kaderiyye grubu içinde kimlerin yer aldığı sorusunun cevabını bulmak için İbn Kuteybe ve İbn Hacer’in eserlerinde yer alan Kaderiyye listelerinde yer alan isimler irdelenmiş ve anlayışları verilmeye çalışılmıştır. Bu listelerde öne çıkanlar Ma’bed el-Cühenî, Atâ b. Yesâr, Amr b. Ubeyd, Gaylân ed-Dımeşkî, Fadl er-Rakkaşî, Amr b. Faid, Vehb b. Münebbih, Katâde, Hişam b. ed-Destüvâî, gibi isimlerdir. Bunların çoğunluğu hadis rivayeti ile ilişkili kişilerdi ve Ana bünye içinde değerlendirilebilecek şahıslardı. Bu isimlerin farklı mezheplerde gösterilmesi, bazılarının kaderî oluşunun tartışılır olması da dikat çekmektedir. Sonuç olarak, tarihi süreçte değişik anlamlara bürünen Kaderiyye’nin, başlı başına bir mezhep olmaktan çok, kader ve insanın fiilleri ekseninde görüş beyan eden ve insanın fiillerinde hür olduğunu savunan kişiler için kullanıldığı anlaşılmaktadır. Aynı zamanda, tam anlamıyla bir mezhep veya düşünce okulu saymamızı gerektiren ilkeleri ve sistematize edilmiş görüşleri bulunmamaktadır.

The Early Origins of the Qadari Concept

The question of the qadar is one of the most famous of the conflict between the orthodoxy as represented by Sunni Islam and the rationalists theologians. In early Islam among the Muslims there were two tendency that were concerned with the theological aspects of human action. One group, holding the view that human action is the result of the unbreakable will of God, considered man to be determined in his actions. The other group believed man to be independent in his own actions. The controversy over free will and predestination had serious political implications as the early Qadaris had challenged the authority of the Umayyad rulers. Actually, the Qur'an contains verses which both back the idea of predestination and that of man's free will. The whole question of human action became one of the key issues in Islamic ideas. Hasan al-Basri the first great proponent of Islamic thought had to speculate over the matter very deeply in order to systematizing Islamic ideas of human freedom. Afterwards Islamic theologians had developed the idea of the freedom of choice in the light of the Holy Qur'an and the prophetic tradition of Islam. The Qadariya is generally used for groups that based of human freedom which defends qadar perspectiveness. Sometimes it is used for people who accepts Jabriy opinion. In fact there is an indefiniteness about qadary concept. Using, content and acceptance of the word has some problems. On this context, some of the problems have to get answers. Is Qadariya concept like a perfect sect or a thought school? And has it got the sytematise opinions? Who are the members of this sect? This article intends to reply to the these questions concerned with the Qadariya.


ANAHTAR KELİMELER
Kaderiyye, Cebriyye, ilahi takdir, hür irade, Emeviler, Abbasiler, Ashabu hadis.


KEYWORDS
Divine will, human action, Qadariya, qadari, jabri, ahl al-Hadith, freedom of choice, Predestination, Umayyad rulers, man's free will.


 
     
     
 
OsmanAydinli.com (c) 2008 AYDINLIWEB